Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Damsa köyü Taşkın Paşa camii hakkında hiç bilmediğimiz geçmişten günümüze bilgileri Diyanet TV ekranlara taşıdı..!
Türkiye’deki bilinmeyen camiler ve onların gerçek hikayeleri “Mekan ve Kıyam”da. İstanbul'da merhametin, Mardin'de Peygamber neslinin, Rize'de engin tepelerin ve kadim kentimiz Nevşehir'de tarihte yaşanmışlıkların manevi havasının şahidi oluyor camilerimiz... Bu hafta Diyanet TV'de Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Damsa köyü Taşkınpaşa Camii'nin tarihine eşlik ediyoruz. Gelin birlikte izleyelim.
Ürgüp Damsa köyü Taşkın Paşa Külliyesi Damsa Köyü Ürgüp'ün 18 km. güneydoğusunda yer alır. Külliye bir cami, iki türbe ve kuzeyde 500 m. uzaklıkta, yıkık büyük bir zaviyeden ibarettir. Cami uzunlamasına üç bölümlüdür girişi kuzeydedir. Camide iki sıra payeler ve sivri kemerler üst örtüyü desteklemektedir, kolonların altında mermer sütunlar vardır. Mermer sütunlar 1.20 m. yüksekliğindedir. Her bir sırada üçer sütun vardır. Orta sahın üç kemerle desteklenmektedir. Mihrap önünde aydınlık fenerli bir kubbe yer almaktadır. Bezemli taçkapı geometrik motifli şeritlerle çevrelenmiş, şeritler daha dışarıda dar, içerde geniştir. Caminin ahşap mihrabı sivri kuşatma kemerli ve bezemeli, ahşap oyma minberi de Beylikler sanatının en güzel örnekleri arasındadır. Cami alanında taçkapının sağında yazlık mescit denilen ve daha geç bir dönemde yapılmış olan kısım bulunmaktadır. Bu bölümün önü caminin kemerlerine benzer ve iki kemerle avluya açılmaktadır. Kemerler iki kare paye tarafından desteklenmektedir ve caminin sütunlarından farklılık arz etmektedir. Cami tonozlu çatısı ile 13. yüzyıl Selçuklu camilerine benzemektedir. Caminin inşa kitabesi yoktur. Talkın Paşa Türbesi 'nin üst bölümü sekizgendir ve kare bir kaidenin üzerindedir. Kapısı geometrik bezemeli ve iki kabaralıdır. Diğer üç cephe pencerelidir. İçi karedir ve pandantiflerle kubbeye geçilmektedir. Alt kat dikdörgendir kaya yatağı oyularak yapılmıştır. Yapının inşa kitabesi yoktur ama gelenek halinde Taşkın Paşa'ya ithaf edilmektedir. Hızır Bey Türbesi altıgen planlıdır. Giriş güneydedir ve çift taraflı merdivenle sağlanmaktadır. Türbenin altı köşesi sivri kemerlerle açık olarak düzenlenmiştir. Bugün alt kat doldurulmuştur. Türbenin içinde üç mermer sanduka bulunmaktadır. Sandukaların kitabeleri okunduğunda taputlardan biri Hızır Bey, ikincisi İlyas Bey Hasan adlı kişiler olduğu anlaşılır. Bu kişiler Taşkın Paşa'nın oğullan olduğu söylenmektedir. Taşkın Paşa'nın zaviyesi camiden 500 m. kuzeyde yer almaktadır. Girişi yandan olmasına rağmen saray simetrik planlıdır. İlke olarak plan merkezi bir girişIll mekanı ve ona açılan odalardan oluşur. Bu odaların genişlikleri farklıdır. Giriş mekanının başında sağda bir kapı mescide açılmaktadır. Mescidin içi tamamen taştır. Mescitte bezemeli taş bir mihrap yer almaktadır, mihrapta palmet motifleri dikkat çekmektedir. Giriş mekanının solundaki kısım çatıya çıkan merdivenlerin yeridir. Bu merdivenlerle düz çatıya ve taş kapının arkasındaki odaya çıkılıyordu. Zaviye iç kapılan köşeler ve pencereler kesme taştan yapılmıştır. Duvarlarda içte ve dışta çok miktarda ahşap hatıl kullanılmıştır. Taşkın Paşa'nm hayatı ve icraatıyla ilgili fazla bilgiye sahip değiliz. Taşkın Paşa'nın satın aldığı köyün satış senedine göre 1351 yılında bölgede etkin olduğu görülmektedir. Zaviye bir tarafa bırakılırsa diğer yapılar bezeme özellikleri göz önünde bulundurulduğunda 14. yüzyıldan çok 13. yüzyıl yapılarına benzediği görülmektedir. Damsa Köyü Kayseri, Niğde ve Aksaray gibi hem Selçuklu hem de Karamanoğullan devrinde büyük anıtların yapıldığı şehirlerin yakınındadır. Damsa Köyünde çalışan sanatçılar bölgeyi bildikleri için Selçuklu üslubunu başarıyla taklit ettiler.
naciisler@kapadokyagundem.com
|