Ürgüp

BİR DÜNYA KENTİ GÜNEŞİN ŞEHRİ SİNASOS

Eski adı Sinasos, yani Güneşin Şehri Olarak bilinen Mustafapaşa Köyü, mübadele döneminde giden Rumlardan kalma. Eski adı Sinasos, yani Güneşin Şehri. O zamanlar, İstanbul'da yaşayan varlıklı Rumların yazlık mekanıymış. İşte bu zengin yüzlerce konaklarına sahip Mustafapaşa Kasabası Kapadokya'nın en büyük açık hava Müzesinde doğa, Kültür Tarihini sergileyen Rum ile Osmanlı dönemine tek yapı üsluplarını barındıran Mustafapaşa evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getiriyor.

Tarihi evlerin içi kaya dışı taştan, taş ocağından geliyor, taş ustalarının ellerinde bir bir yontulup ön yüzleri düzleştiriliyor. Daha sonra mimarlar işin başında yetenekli ustaların ellerinde çekiçle parçalanan küçük taşlar yerlerine konuluyor. Böylece kaya ve taş ev tablosu tamamlanmış oluyor. Restore edilen binalara son yıllarda artan ilgi nedeniyle, taş ve kaya ev mimarili butik otel sayısı da giderek artıyor. Yaz aylarında serin, kış aylarında ise sıcak olmasıyla bilinen kaya ve taş evlerin Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin dünyada en güzel bütünleştiği yerlerden biriside Mustafapaşa'nın Coğrafik olaylar Peribacalarını oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da, Konakları inşa ederken, bunların içerisinde fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık yaşlı medeniyetlerin izlerini günümüze taşımış olmanın en iyi korunan yerlerden birisi olan 'SİNASOS' Mustafapaşa'dır.


Mustafapaşa çevresinden; Kayalara oyulmuş geleneksek 'Sinasos' evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler yüzyıllardır yamaçlara ya kayaların ya da kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bir bezemeler, kitabeler ile süslenmiş panoramik panolarını günümüze kadar en iyi koruyan Mustafapaşa Köyü kadar halkına da teşekkürlerimi sunuyorum.

Naci İşler/Kapadokya gündem-