27 yaşındaki Eslem Uyanık da oteldeydi. Tatilci değildi o, hayallerinin peşindeydi. Açtı gözlerini, "N'oluyor" diye. O güzel gözlerini son açışının olacağını nereden bilebilirdi ki.

Kayseri'de doğmuştu Eslem. Aşçıydı. Küçük yaşından beri baş koymuştu bu yola. Mutfak Sanatları Akademisi'nde aşçılık eğitimi almış, Rus Dili ve Edebiyatı okumuştu. Evinden ayrılmış, yemek yapmaya başlamıştı restoranlarda.

İstanbul'da, Bodrum'da çalıştı. Adı kısa sürede yayıldı. Chef de Partie (Soğuk İstasyon Şefi) olarak görev yaptığı Amavi Alaçatı'nın bu yıl Michelin rehberine giren restoranlar arasında yer alması ününü daha artırdı. Ünlü şefler öğrenmişti artık adını, Eslem'in adı hepsinin de artık aklındaydı.

Bolu'daki otele transfer olduğunda yolunu belirlemişti bile; Michelin yıldızı alacaktı. Avrupa'nın ünlü lokantalarında çalışacaktı. Kim bilir belki de bir gün kendi restoranını açacaktı.

Ama o yangın yok mu o yangın!

Zam sonrası işte yeni fiyatlar... Zam sonrası işte yeni fiyatlar...

O gülen yüzünü soldurdu.

Gece sabaha karşıydı. Yatağa yorgun argın girmiş olmalıydı. Uyandığında neler geçti aklından kim bilir? Geçmişi mi, korku hissi mi, gelecekle ilgili kurduğu hayalleri mi?

Ve zaten kanayan yürekleri bir kez daha dağlayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin o açıklaması:

"Eslem Uyanık... 27 yaşında Aşçı. Bolu Kartalkaya'da çalıştığı Grand Kartal Otel'inde 03.30 sularında çıkan yangında hayatını kaybetti. Kayserili..."

Ahh Eslem, yaktın bizi!

Michelin yıldızı alacaktın ama... Gökteki bütün yıldızlar feda olsun sana.

Bugün Kayseri'de gözü yaşlı ailesi ve sevenleri tarafından toprağa verilirken...

Cahit Sıtkı Tarancı'dan bir şiir sana:

Kabrime çiçek getirenlere gülerim;

Gafil kişilermiş şu insanlar vesselâm;

Bilmezler ki, bu kabirle yoktur alâkam;

Ben o çiçeklerdeyim, ben o çiçeklerim.

Kaynak haber ve fotoğraf: Halk TV Haber Merkezi

[email protected]