Son günlerde Türk Hava Yolları (THY) çeşitli uygulamaları nedeniyle sıklıkla medyaya konu oluyor. Eleştireni de var tebrik edeni de...
Eleştirilmesi gerekenleri eleştirmek gerektiği gibi, tebrik edilmesi gereken uygulamaları da görmezden gelmemeli...
THY'nin bazı çevrelerce en çok eleştiri alan uygulamarından biri, kimi hatlarda alkol servisi uygulamasının kaldırılması oldu.
Bunlardan birine ben de tanık oldum.
Cumartesi günü THY'nin 2459 sefer sayılı uçağıyla Adana'dan İstanbul'a geliyordum.
12A numaralı koltukta oturuyordum. 12C'de oturan yabancı yolcu ikram servisi sırasında hostesin 'ne içmek istersiniz?' sorusuna 'bira' cevabı verdi.
Yaka kartından isminin Ebru Nişan olduğunu öğrendiğim hostes iç hat uçuşlarında alkol servisi olmadığını yabancı yolcuya o kadar güzel anlattı ki, ilave bazı sorularına da tatmin edici cevaplar alınca yolcu kendisine teşekkür etti. Yaklaşık altı aydır devam ettiğini öğrendiği bu uygulama karşısında bir tepkisi, bir şaşkınlığı olmadı.
Bu yazıyı kaleme almak üzere bilgisayar başına oturduğumda kısa bir araştırma yaptım ve gördüm ki, dünyanın saygın pek çok havayolu şirketi hem iç, hem de dış hatlarda alkol ikramı yapmıyor.
Air Canada, Thai Airways, Egyptair, Austrian Airlines ve Amerika'nın iki büyük havayolu şirketi US Airways ve United bunlardan bazıları.
Türk Hava Yolları (THY) alkol sınırlaması getirdiği bazı hatlar sayesinde yolcu kapasitesini de oldukça artırmış.
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu; Mısır, Kuveyt, Pakistan, İran, Irak, Senegal ve Somali gibi bazı hatlarda 2012 yılının ikinci yarısından itibaren alkol servisini sonlandıran THY'nin bu hatlarda yolcu sayısını üçe katladığını, THY'nin ayrıca bu tarihten sonra söz konusu ülkelerde 61 adet yeni uçuş noktası aldığını ifade ediyor. THY sadece bu kararla, Mısır'a olan haftalık uçuş sayısını 37'den 50'ye, Kuveyt'e haftalık 14 kez olan uçuş sayısını 28'e çıkarma fırsatı bulmuş.
Dünyada ülkemizin gururu haline gelen milli havayolumuz için sevindirici istatistikler bunlar.
Alkol sınırlaması üzerinden THY'ye eleştiri getiren kimi çevrelerin aslında THY'nin büyümesinden ve dünyanın en çok noktaya uçan havayolu şirketi olma özelliğinden dolayı ticari rekabet saikleri ile kasıtlı olarak yüklendiklerini düşünmek de uzak bir ihtimal olmaz.
Hac yolunda dua...
Türk Hava Yolları'na getirilen son eleştirilerden biri de, hac ve umre için Suudi Arabistan'a yapılan uçuşlarda koltuklarda bulunan kişisel ekranlarda dua uygulaması başlatılması olmuş.
Uçaklarda yolculara tahsis edilen kişisel ekranlarda envai çeşit şarkı dinleyen, film izleyen insanlar, birkaç cümlelik duanın da hac yolunda bir hizmet olarak sunulmasından neden rahatsızlık duyuyorlar acaba?
Allah ile, dua ile bir işinin olmadığını düşünen bir kişi, basar ekranın düğmesine, kapatır gider. Bir dua olayının laiklik elden gidiyor gibi bu denli abartılı bir şekilde haber ve yorumlara konu edilmesini ibretle takip ediyoruz.
Benim yanımda bir adam inancım gereği deyip uçak koridorunda amuda bile kalksa, zerre kadar rahatsız olmam. Bana ne adamın ne şekilde dua ettiğinden. Demek ki bu da böyle inanıyor der, bakar geçerim. Eğer ritüeli komikse, güler geçerim.
2009 yılında Hacca giderken, bindiğimiz Suudi Arabistan Havayollarına ait uçakta kalkış sırasında seyahat duası okunduğunda derin anlam yüklü o nefis ses karşısında yolculuğumuza ve haccımıza motive bir şekilde yola koyulmuştuk.
2010 yılında Hac dönemine denk gelen uluslararası bir kongre için üstümüzde ihramımız Türk Hava Yolları uçağıyla Mekke'ye uçarken, önceki sene olduğu gibi kalkışta dua olur diye beklerken, sanki İstanbul'dan İzmir'e uçuyormuş gibi rutin görüntü karşısında, önceki yılki dualı uçak seyahatimizi büyük bir hasretle aramıştık.
Türk Hava Yolları'nı geç de olsa bu eksikliği giderdiği için kutluyorum.
Bir şeyin varlığını tatmayan, eksikliğini de hissetmez.
Allah herkese, inancın derin hazzını tatmayı lutfetsin.
Bu nedenle, 3-5 kalemşör aleyhte yazı kaleme alacak endişesi ile hiçbir hayırlı hizmetten çekinerek geri adım atmamalıdır.
Birilerinin kendi karanlık dünyalarında boğulup gitme inatlarına karşılık, inancın hayata bakan aydınlık yüzünü kimseden esirgememelidir.
Konuyla ilgili bizim düşüncemiz de bu eksendedir.