Siyaset

CHP Milletvekili Ö. Fethi Gürer açıklanan çiğ süt alım fiyatı, Sahte gübre ve Pestisit ile oluşan yurt dışı gönderilen ürün iadelerini değerlendirdi.

Gürer “Süt ve süt ürünleri fiyatı artacak küçük aile tipi işletmeler maliyetine sütü zor satacak” Gürer: çiğ süt alım fiyatı değil taban fiyatı olmalıdır” Gürer: “1 Kilo Buğday 8 TL, Simit 25 TL” Gürer: “Sanayici ve Marketler Kazanıyor, Küçük Üretici Kaybediyor” Gürer: “784 Milyar TL Borç Çiftçiyi Boğuyor” Gürer: “Gübredeki Fiyat Artışı Çiftçinin Belini Büküyor”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında çiğ süt fiyatlarına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Gürer, Ulusal Süt Konseyi tarafından 17,15 TL olarak belirlenen çiğ süt tavsiye fiyatının küçük üreticiyi doğrudan yansımadığına vurgu yaparak, sektörün sorunlarına dair değerlendirmelerde bulundu.

"TABAN FİYATI UYGULANMIYOR"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiğ süt fiyatlarına dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Ulusal Süt Konseyi dün 17,15 TL’ye çiğ süt fiyatını tavsiye fiyatı olarak duyurdu. Ancak taban fiyatı uygulanmadığı için bu, üreticiden alınan fiyat değil. Daha önce 14,65 TL olarak açıklanan fiyat, küçük üreticilere ulaşmadı. Aracılar sütü 11-12 TL bandında topladı. Yine benzer bir durum yaşanacak.”

Küçük aile tipi işletmelerin ürünlerini hızlıca satmak zorunda olduklarına dikkat çeken Gürer, bu durumun üreticiyi düşük fiyatlara mahkûm ettiğini belirtti: “Bir ve 20 hayvanı olanlar, sütü sağdıktan hemen sonra satmak zorunda kalıyor. Kendilerine dayatılan fiyattan ürünlerini vermek durumunda kalıyorlar. Dedi.

"SANAYİCİ VE MARKETLER KAZANIYOR, KÜÇÜK ÜRETİCİ KAYBEDİYOR"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, belirlenen fiyat artışının kime fayda sağlayacağı konusunda şu tespitlerde bulunarak, “Bu fiyat artışı sanayiciye yarayacak, çünkü ürettiği ürünlerin fiyatında hemen artış yapacak. Marketlere yarayacak, çünkü market fiyatları hemen yükselecek. Yem fiyatları zamlanacak, bu da yemcilere yarayacak. Ayrıca, 100 hayvanın üzerinde varlığı olan büyük işletmelere fayda sağlayacak. Ancak küçük aile tipi işletmeler bu artıştan kısa sürede  fayda sağlayamayacak.”

Gürer, fiyatların küçük işletmelere yansımasının en az 2-3 ay süreceğini belirterek, “Vatandaş rafa gittiğinde çiğ süt fiyatındaki artışı hemen hissedecek. Peynir, tereyağı gibi ürünlerin fiyatı hızla yükselecek, ancak küçük üretici bu süreçten yararlanamayacak.Başta yem olmak üzere artacak girdi maliyeti ile tavsiye fiyatına ürün verdiği günde oluşan giderlerle yine kazanamayacak .” dedi.

"KÜÇÜK ÜRETİCİLER DESTEKLENMELİ"

Tarımda taban fiyat uygulamasının kalkmasının büyük sorunlara yol açtığını ifade eden Gürer, “Serbest piyasa ekonomisinde fiyatı bölgedeki sanayici belirliyor. Küçük işletmeler yem fiyatların yapılan zamlar altında süt satmak zorunda kalıyor. Bu durum, süt ineklerinin kesime gitmesine neden oluyor ve işletmelerin kapanmasına yol açıyor.” şeklinde konuştu.

Ömer Fethi Gürer, alınması gereken önlemler konusunda şunları söyledi: “Küçük aile tipi işletmeler, bu tavsiye fiyatının altında ürün satmamalı. Ahır giderleri, yem fiyatları artıyor. İthal yem fiyatlarındaki yükseliş, bu işletmelerin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Acilen bu işletmelere yönelik düzenlemeler yapılmalı.”

"SANAYİCİ KÂRINDAN TAVİZ VERMİYOR"

Türkiye’de raftaki tüketiciye ulaşan süt ve süt ürünleri fiyatlarının yüksek olduğuna işaret eden Gürer, “Sanayici ve aracılar kârlarından taviz vermiyor. Ancak süt üreticisi baskı altında,Alım fiyatına dahi ürün satamıyor .Sanayici aracı ne fiyat verirse o fiyata ürün veriyor ve yok olma tehdidiyle karşı karşıya.” ifadelerini kullandı.

TARIM ALANLARININ KAYBI

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, tarım alanlarının daralması ve tarımsal üretimde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Gürer, "2002 yılında 26.579.000 hektar olan tarım alanlarımız, 2023 yılında 23.842.000 hektara geriledi. Bu sadece bir istatistik değil; tarımsal geleceğimizin tehdit altında olduğunun göstergesidir." dedi. Gürer, 21 yıl aradan sonra yapılan tarım sayımının sonuçlarının bu gerilemeyi daha net bir şekilde ortaya koyacağını belirterek şu bilgileri paylaştı:

Türkiye’de ekilen arazi: 16.700.000 hektar.

Nadasa bırakılan arazi: 2.800.000 hektar.

Sebze yetiştirilen alan: 712.000 hektar.

Bağ, bahçe ve zeytinlik alanları: 3.500.000 hektar.

Bu daralmanın üretime olumsuz yansımalarını vurguladı. CHP Milletvekili Ömer Fethi  Gürer, özellikle tahıl üretimindeki azalmayı örnek gösterdi: "2024 yılında tahıl üretiminde %7 oranında bir düşüş yaşanacağı TÜİK öngörüyor.. Bunun başlıca nedeni, üreticiye yeterli desteğin sağlanmaması ve alım fiyatlarının düşük tutulmasıdır."

“1 KİLOGRAM BUĞDAY 8 TL, SİMİT 25 TL”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Üretim zor bir iş. Çiftçi, bu işten para kazanamazsa bu işi sürdüremez. Yıl boyunca yaptığı masraf, çaba ve çalışmaya rağmen emeğinin karşılığını alamıyor. 1 kilogram buğdaydan 800 gram un elde ediliyor. Bu undan 8 adet simit üretiliyor. Bugün bir simit 25 TL’ye kadar satılıyor. Çiftçi ise buğdayını 8-9 TL’ye satmak zorunda kalıyor. Bu durum, üreticinin ne kadar sahipsiz bırakıldığının bir göstergesi. Herkes yaptığı gideri fiyatına eklerken, çiftçi bunu yapamıyor. Bu da çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor.” dedi.

“784 MİLYAR TL BORÇ YÜKÜ ÇİFTÇİYİ BOĞUYOR”

Tarım sektöründeki borçlanmanın giderek arttığını ifade eden  Ömer Fethi Gürer, çiftçinin mali yükümlülükleri altında ezildiğini belirterek, “Tarım sektörünün bankalara ve finans kuruluşlarına  toplam kredi borcu 784 milyar TL’yi aştı. Bunun 3,4 milyar TL’si takibe düşmüş durumda. Çiftçiler, ekim yapabilmek için gübreyi, ilacı ve tohumu borçlanarak alıyor. Hasat döneminde ödemelerini yapmak istediklerinde, yüksek fiyatlar nedeniyle gelir-gider dengesi bozuluyor ve elde avuçta bir şey kalmıyor. Bu durum, çiftçiyi finansal çıkmaza sürüklüyor.” şeklinde konuştu.

“İHRAÇ ÜRÜNLERİMİZ GERİ DÖNÜYOR”

İhraç edilen tarım ürünlerinin alıcı ülkelerin sağlık kriterlerini karşılayamadığı için geri döndüğünü hatırlatan Gürer, bu durumun Türkiye’nin imajını zedelediğini söyledi: “Son aylarda ihracat ürünlerimizin geri dönmesi sık sık gündeme geliyor. İhraç edilen domates, kavun ve fasulye gibi ürünler, alıcı ülkelerin bitki sağlığı kriterlerine uygun olmadığı için iade ediliyor. Türkiye’de dekara ortalama 27 kilogram tarım ilacı kullanılıyor. Bu miktar dünya ortalaması olan 18 kilogramın oldukça üzerinde. Fazla ilaç kullanımı hem ürün kalitesini düşürüyor hem de ihracatta sorunlara yol açıyor. Denetimlerin artırılması ve çiftçilerin bilinçlendirilmesi şart.”

AKDENİZ SİNEĞİ VE ZARARLILAR ÇİFTÇİYİ ZORLUYOR

Zararlılarla mücadeledeki yetersizliklerin büyük ürün kayıplarına yol açtığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özellikle Akdeniz sineğinin etkilerine dikkat çekerek, “Akdeniz sineği, 45 ilde büyük zarar veriyor. Narenciye ve şeftali gibi ürünler, dışı sağlam görünse de içten çürüyor. Niğde de bu zararlıdan etkilenen illerden biri. Ancak alınan önlemler yetersiz kalıyor. Zararlılarla mücadele için daha etkili yöntemlere ve biyolojik çözümlere ihtiyaç var.” diye konuştu.

"GÜBREDEKİ ARTIŞ ÇİFTÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR"

Gürer, gübrenin tarımsal üretimde vazgeçilmez olduğunu ifade ederek, Türkiye topraklarının azot bakımından fakir olması nedeniyle gübresiz üretimin mümkün olmadığını söyledi. Ancak, fiyatların hızla artmasının çiftçiyi zor durumda bıraktığını dile getiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şu ifadeleri kullandı:

"2020 yılında amonyum sülfat gübresinin ton fiyatı 1.100 TL’ydi, şimdi 8.850 TL’ye çıktı. Can gübresi 1.160 TL’den 9.100 TL’ye, DAP gübresi 2.140 TL’den 24.000 TL’ye, üre gübresi ise 1.860 TL’den 16.500 TL’ye yükseldi. Bu fiyatlar çiftçinin gübre almasını imkânsız hale getiriyor. Fiyat artışı sahte gübre sorununu da beraberinde getiriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde 234 uygunsuz ürün tespit edildi. Bu durum hem çiftçiyi hem de tüketiciyi mağdur ediyor."

"GÜBREDE DIŞA BAĞIMLILIK BÜYÜK SORUN"

Gübrede dışa bağımlılığın üretim maliyetlerini artırdığına dikkat çeken Gürer, 2023 yılında ithal edilen gübre için 323 milyon dolar ödendiğini hatırlatarak, "Gübrenin büyük kısmı ithal ve bu durum, fiyatların kontrol edilememesinin temel nedenlerinden biri. Bu konuda yerli üretim teşvik edilmeli, dışa bağımlılığı azaltacak politikalar geliştirilmelidir." dedi.

ÇİFTÇİYE YÖNELİK DESTEKLER ARTIRILMALI

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gübre ve yem fiyatlarının çiftçilere en az %50 oranında sübvanse edilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Üreticinin yükünü hafifletmek için alım garantili üretim modeli devreye alınmalı. Taban fiyat uygulamasına yeniden geçilmeli ve çiftçilere yönelik destekler artırılmalı. Aksi halde üretici üretimden çekilir, bu da gıda güvenliğimizi tehlikeye atar."

YURTDIŞI İADE ÜRÜNLER TEHLİKE OLUŞTURUYOR

Yurtdışına ihraç edilen bazı ürünlerin iade edilmesine de değinen Gürer, kalite kontrol süreçlerinde ciddi eksiklikler olduğunu söyledi:

"İhraç edilen ürünlerin bir kısmı yurtdışından geri gönderiliyor. Aynı seride üretilen ürünler ise iç piyasada satışa sunuluyor. Bakanlıkların denetimlerini artırması ve bu sorunları çözmesi gerekiyor."

GÜRER’DEN TÜKETİCİLERE UYARI

Tüketicilere yönelik de uyarılarda bulunan Gürer, "Kabuğu olan tüm ürünleri soymadan tüketmeyin. ." dedi.

naciisler@gmail.com