Yaşadığımız bölgenin adı bizi farklı düşünmeye ve doğru işler yapamaya bir anlamda mecbur ediyor!

Kapadokya deyince, akla turizm gelir, turist gelir.

Bunları iyi değerlendirsek, yaşadığımız bölgenin ve dolayısıyla ülkenin kalkınmasına destek vermiş oluruz.

Kişisel hedeflerimize de ulaşırız elbette!

Şöyle bir bakın geçmişte başarılı otel patronlarına, turizm yatırımcılarına..

Hemen hemen hiç biri turizm konaklama ve işletme eğitimi almamıştır.

Gerçek turizm öncüleri değil midir onlar?

BEKDİK MAHALLESİ TOKİ 2. ETAP BÖLGESİNDE YENİLENEN İÇME SUYU HATTI DEVREYE ALINDI BEKDİK MAHALLESİ TOKİ 2. ETAP BÖLGESİNDE YENİLENEN İÇME SUYU HATTI DEVREYE ALINDI

Onlar, Türk misafirperverliği kavramı içinde turizmi yaşamış ve yaşatmışlar.

Bizim sektörümüzde en büyük gücümüz misafirperverliğimiz, konukseverliğimiz değil midir?

Yarattığımız farklar, evet bizi öne çıkarıyor, ancak bunu doğru yönetmek başarıya giden yol değil midir?

Kopyacılık pazar payını nasıl etkiler?

Birbirinin aynı oteller turist sayısında ne kadar artış sağlayabilir?

Fark yaratmazsak, işletmeler güçleneceğine hep beraber zayıflar.

Daha düşük fiyatlarla çalışıp büyük bedeller ödemek zorunda kalırız.

Otellerde 'VIP hizmet' gibi know —how statüsünde değer görüyor.

Türk misafirperverliği örnek alınarak yapılan bu çalışma

Gücümüz ;konukseverliğimiz misafirperverliğimiz değil midir?

Kısacası tekdüze ve at gözlükleri takarak turizme bakmak, bizi hep geriye götürür, ya da yerimizde saydırır.

Geçmişimizi unutmadan, hatta yer yer sadık kalarak, modern dünyanın ritüellerini hizmet ve yatırımlarımıza ekleyebilirsek, günümüz turist ve turizmine daha iyi hizmet etme ve daha çok kazanç sağlama imkanı buluruz.

İşte o zaman, turizmin hem kırılganlığının önüne geçmiş, hem de taşların rayına oturmasını sağlamış oluruz.

Yapılmamışları yaparak, ortaya fark koyarak başarı sağlayabiliriz.

Tercih edilen işletme olma yolunun temelinde bu düşüncenin yattığına inanıyorum.

Peki siz ne dersiniz?

Hülya Güldal Bilen

Editör: TE Bilisim