Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, bölge üniversitelerinin katılımıyla çevrimiçi olarak düzenlenen 'III. Araştırma ve İnovasyon Çalıştayı'nda konuştu.
Erciyes Üniversitesi ev sahipliğinde çevrimiçi olarak düzenlenen ve 23-25 Şubat 2021 tarihleri arasında gerçekleştirecek olan 'III. Araştırma ve İnovasyon Çalıştayı'nın açılışı; TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ve 15 bölge üniversitesinin katılımlarıyla başladı.
Bu yıl; bölge üniversiteleri arasında iş birliğinin artırılması yoluyla; nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi, ortak altyapıların kullanılması, katma değeri yüksek akademik çıktı elde edilmesi ve çalıştaya katılacak üniversitelerin birbirini ve araştırma potansiyelini tanıması amacıyla üçüncüsü düzenlenen 'Araştırma ve İnovasyon Çalıştayı' açılış konuşmalarıyla başladı.
Çalıştayın açılışında konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, başta üniversiteler ve üniversitelerin yürüttükleri bilimsel çalışmalar ile birlikte öğrencilere yönelik verdikleri TÜBİTAK desteklerine değindi.
TÜBİTAK Başkanı Mandal 'Ar-Ge ve yenilik ekosisteminde birlikte geliştirme ve birlikte başarma noktası esasında bu konuşuyor olduğumuz başlıklar sadece bölgemiz ve ülkemiz değil aynı zamanda Avrupa ve tüm dünyada bir arayışın olduğu nokta. Özellikle pandemi döneminde buna olan ihtiyaç, kurumların birbirleriyle çalışmaları, alt yapıların birlikte kullanılması, insan kaynaklarının birlikte kullanılması arayışında. O yüzden bu süreçte arkadan başlamak veya geride kalmışlık yerine yeni ve yenilikçi örnekleri ortaya koymak çok kıymetli. Dolayısıyla geleneksel ve bütün dünyada kabul gören bir uygulama yöntemi diye bir kavram olamaz. Tabi ki iyi uygulanan modeller alınır, deneyimlenir ama her ülke, her bölge ve her üniversite kendi modelini oluşturduğu sürece başarıya ulaşılacağı görüşündeyim. Bu çerçevede Ar-Ge ve yenilik süreçlerinde dönüşüm noktasına Avrupa Üniversiteler Birliğinin 2019 yılının raporuna baktığımızda niçin buna ihtiyaç olduğunu, yani birlikte çalışmaya ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bir taraftan en üstten bilgiyi üretenle bilgiyi kullanan ilişkisinin tek yönlü değil, çift yönlü olduğu gibi sorunların çözümünde de çift yönlü çözümleri görüyoruz. Yine sorunların teknoloji odaklı çözüm odaklı olduğu gibi görünüyor ancak teknoloji boyutu da bir yere kadar katkı veriyor. Örneğin pandemi dönemi ve ülkemiz için bir deprem gerçeği gibi. Bunların tümüne bakıldığında teknoloji bir yere kadar katkı verebiliyor. Bunun ötesinde üniversitelerin ve araştırmacıların bir araya gelmeyi gerektiriyor. Bunların tümünün yapılış noktası sadece niyet göstermek değil, kendi görevini yapıyor olmak değil, bu işi birlikte yapmış ve sonuçta da başarmış olma noktasında bir kültüre doğru bir dönüşüm görüyoruz. Bu sizlerin yapıyor olduğunuz ve Yükseköğretim Kurulunun da çaba ve girişimleri noktasında TÜBİTAK da destek veren kurumlardan bir tanesi. TÜBİTAK olarak biz üniversitelerimize, Teknoparklara, paydaşlara ve öğrencilere TÜBİTAK projeleri kapsamında da ulusal ve uluslararası düzeyde destekler veriyoruz' diye konuştu.
YÖK'te yürütülen süreçlerden ve projelerden bahseden Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan, 'Üçüncüsü düzenlenen bu toplantının bugünkü temasını çok önemli buluyorum. Hem araştırma boyutunun öne çıkması, hem de araştırmayla birlikte işbirliklerinin de konuşuluyor olması daha büyük önem taşıyor. Ülkemizde maalesef eksik olan yönlerimizden bir tanesi bu. Fakat pandemi süreciyle ortaya çıktı ki maalesef bazen mali kaynağınız olsa bile bu mali kaynağı kullanamayabiliyorsunuz. Dolayısıyla işbirliğine daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Üniversitelerimiz arasında TÜBİTAK- üniversiteler ve Yüksek Öğretim Kurulu gibi paydaşların bir araya gelerek bu araştırma konusunda daha fazla kafa yormasının daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda bizim 2017 yılında başlattığımız çok önemli bir proje var. İhtisaslaşma ve Misyon Farklılaşması Projesi. Bu proje kapsamında araştırma ve aday araştırma üniversitelerimiz var. Ayrıca bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması kapsamında da üniversitelerimiz var.
Biz bu sürçleri bildiğiniz üzere başından beri TÜBİTAK'la birlikte yürütüyoruz. YÖK bünyesinde izleme ve değerlendirme komisyonlarımız var. Bu TÜBİTAK'tan, YÖK'ten ve üniversitelerimizden katılımcıların bulunduğu bir komisyon. Her yıl bu komisyon marifetiyle belli göstergeler eşliğinde değerlendirmeler yapıyoruz ve bu kapsamda araştırma üniversiteleri performans izleme endeksi çalışmamız var. Bu endeksin de üç boyutu bulunmakta olup, bu boyutlardan bir tanesi araştırma kapasitesi, diğeri araştırma kalitesi ve bir diğeri de etkileşim ve işbirliği. Aslında araştırma üniversitelerimizin yıllık performanslarını değerlendirirken yaklaşık bu performansın %35 oranını etkileyen işbirliği boyutu oluşturuyor. Dolayısıyla üniversitelerimizin birbirleriyle yapacakları işbirlikleri, sanayi işbirlikleri ve diğer paydaşlarıyla olan işbirliklerinin de araştırma üniversitelerimizin yıllık performans değerlendirmesinde önemli bir paya sahip. Bu değerlerler neticesinde her yıl kamuoyu ile bu sonuçları şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz.
İşbirliği konusunda yine son günlerde başlattığımız çok önemli bir projemiz var ve bu geçtiğimiz haftalarda da Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kamuoyuna tanıtılan 'YÖK Anadolu Projesi.' Burada da YÖK koordinasyon görevi görüyor ve özellikle bizim kıdemli üniversitelerimiz, bunların başında da araştırma proje programındaki üniversitelerimiz geliyor. Kıdemli üniversitemizden sonra 2006 yılında kurulmuş genç üniversitelerimiz geliyor. Burada da işbirliğinin boyutu sadece öğrencinin eğitimi-öğretimi kapsamında kalmayacak. Başlangıç olarak üniversiteler arasında ders verme işbirliği oldu. Bu noktada 15 genç üniversitemize 12 araştırma üniversitemizin kıdemli öğretim üyeleri tarafından önümüzdeki dönem programlar yapıldı bazı dersler verecekler. Bizim programlarda ilerleyen aşamalarda ders vermenin ötesinde akademik ve araştırma işbirliklerinin de gelişeceğinizi düşünüyoruz. Ciddi anlamda araştırma alt yapısı olan, araştırma kültürü olan üniversitemizin bu birikimlerini genç üniversitelerimize aktarmalarını çok önemsiyoruz.
Biz Yükseköğretim Kurulu olarak bahsettiğim projeler kapsamında önümüzdeki dönem de hem araştırmayı, hem birlikte çalışmayı destekliyoruz. Bu noktada üniversitelerimiz Yüksek Öğretim Kurulumuza müracaat ettiğinde bu noktada yeni çözümler üretmeye, yeni işbirlikleri kurmaya, aynı zamanda TÜBİTAK'ın desteğiyle bu destekler de artacak. Bunun yanında Tarım ve Orman Bakanımız ile YÖK Başkanımız arasında bir görüşmemiz oldu. İnşallah önümüzdeki dönemde Tarım Bakanlığımızla doğrudan proje kapsamında işbirliklerimiz olacak. Dolayısıyla biz araştırmanın paydaşları olarak hep birlikte önümüzdeki dönemde bu işbirliklerine imza atacağız. Ben bu çalıştayın da bu anlamda ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum ve bu çalıştayı düzenleyen Erciyes Üniversitesi nezdinde tüm katılan Rektörlerimize teşekkür ediyorum' dedi.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin konuşmasında, 'Üniversitemizin farklı olarak ve ortak olarak neler yapacağını belirtmek istiyorum. Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesi Kapadokya bölgesinin merkezinde. Kapadokya denince de akla turizm geliyor ve geçen yılın verilerine göre Türkiye'deki müze ziyaretçilerinin %10'u Nevşehir'deki müzeleri ziyaret etmiş. Büyük bir sektör 4 milyona yakın insan.
İnovasyon ve araştırma denince malumunuz akla hep sanayi geliyor ama ekonominin dayandığı turizm ve tarım gibi sektörlerle ilgili çalışmalar yapmakta üniversitelerin görevleri arasında yer alıyor. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak Türkiye'de ilk 'Turizm Araştırmaları Enstitüsü'ne sahip ve bu alanda yüksek lisans ve doktora programları olan bir üniversiteyiz. Sizlerin de belirttiği gibi bu yıl 'Ahi Evran Yılı' olmasıyla birlikte Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin vefatının 750. Yılı dolayısıyla bu yıl 'Hacı Bektaş Veli Yılı' ilan edildi. Bununla ilgili üniversite olarak faaliyetler gerçekleştireceğiz. Bizim üniversite olarak hali hazırda Alevilik-Bektaşilik üzerine çalışmalar yapan 'Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitümüz var. Bu alanda da lisansüstü programlarımız var ve bununla ilgili çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Dolayısıyla üniversiteler arası işbirliği yapılırken, o üniversitelerde olup da diğer üniversitelerde olmayan uygulama ve araştırma merkezlerinin, enstitülerin, akademik birimlerin imkanlarını diğer üniversitelerin de yararlanacağı şekilde ve oradaki insan kaynağını ortak bir şekilde değerlendirecek araştırma yönlerini farklı üniversitelere dahil edip araştırmacı yönünü ön plana çıkarma yönünde politikalar geliştirmek gerekiyor.
Bu pandemi de bize şunu gösterdi ki, belki de öğrencisiz kampüslerin ve uzaktan eğitimin kalıcı hale geleceği bir üniversite modeline geçilecek dünyada. O zaman ders vermeyen hocalar da mecburen araştırmaya yönelecek ve bu alanda özellikle uzaktan imkanları da kullanarak bulundukları ilin üniversitesinin dışında da farklı akademik kurumlarla işbirliği imkanlarını kullanarak faaliyet yapmaları gerekiyor. Bu anlamda Araştırma ve İnovasyon Çalıştayının gelecekteki üniversitelerin rollerine ve bu üniversitelerin, sanayi, ekonomi ve bilimsel çalışmalardaki muhtemel projeksiyonlara uygun rol değişimi ne olabilir? ve buna biz nasıl uyum sağlayabiliriz? Bunlar hakkındaki değerlendirmelere de vesile olmasını temenni ediyorum.
Ayrıca inovasyon ve araştırma konusunda teknoparklar da önemli bir yer tutuyor. Bizim de üniversitemiz bünyesinde Teknoparkımız var ve şehrimizde bulunan Kapadokya Üniversitesi Rektörümüz ile görüşerek Kapadokya Üniversitesi bünyesinde yeni bir Teknopark kurmak yerine bizim Teknopark'ta ortak çalışma yürütme kararı aldık. Böylelikle devlet ve vakıf üniversitesi işbirliğine giderek şehir için bu işbirliğini geliştireceğiz.
Konya Ovası Projesi (KOP) Bölgesi kapsamındaki ÜNİKOP 2021 yılı Üst Kurul Toplantısı da yarın üniversitemizde yapılacak. Şu anki toplantıya katılan bazı rektörlerimizi de KOP Başkanımızla birlikte üniversitelerimizde ağırlayacağız ve üniversiteler olarak birlikte neler yapabileceğimizi de somut olarak yerinde de tartışmış olacağız.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak biz sahip olduğumuz araştırma merkezleri, enstitü ve diğer imkanlarımız doğrultusunda her türlü işbirliğine açığız. Bu anlamda işbirliği yapmaktan mutluluk duyarız. Ben tekrardan böyle güzel bir çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere ve tüm katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyorum' dedi.
25 Şubat 2021 tarihine kadar katılımcı akademisyenlerin çalışmalar gerçekleştireceği III. Araştırma ve İnovasyon Çalıştayı'na Abdullah Gül Üniversitesi, Aksaray Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Kapadokya Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ve Yozgat Bozok Üniversitesi de katkı vererek, ortak paydaş oldu.
naciisler@kapadokyagundem.com