Uzun bir süre boyunca çabaladınız, uykusuz geceler, deneme sınavları, konular, tekrarlar derken zaman nasıl geçti anlamadık. Şimdi sınava sadece 2 ay kaldı. Kulağa az geliyor, biliyorum. Ama bu “az” zaman, doğru yönetildiğinde büyük fark yaratabilir. Hem sevgili öğrenciler hem de değerli veliler, şimdi biraz bu 2 aylık süreçte neler yapmamız gerektiğine değinmek istiyorum.
Sevgili Gençler,
Evet, sınava az kaldı. Ama bu son düzlüğün ne kadar kıymetli olduğunu unutmamak lazım. Önümüzde hem resmî tatiller hem de bayram tatili gibi mini fırsat aralıkları var. Kimileri “ohh, biraz dinlenirim” diyecek belki… Ama sen, bu tatilleri fırsata çevirenlerden olabilirsin.
Tatil demek, sadece dinlenmek ve hoş vakit geçirmek değil; aksine sakin bir ortamda, gündelik okul temposu olmadan, eksik konulara odaklanmak için altın bir zaman dilimi demek. Özellikle uzun süredir ertelediğin konular varsa, bu aralıklar tam da “şimdi sırası” dedirtecek cinsten fırsat aralığıdır.
Benden bir öneri, Bayram tatilini mini bir kamp gibi düşün. Günlük planlar yap. Sabah deneme çöz, ardından yanlış analizi yap. Akşamda eksik olduğun konunun üzerine düş hem konu çalış hem soru çöz. Tabiki hem ders çalış hem de aileni ihmal etme. Tatil, tamamen çalışmak değil; ama hiç çalışmamak da değil.
Peki 2 aylık süreçte nelere dikkat etmeli?
• Denemeler artık altın değerinde. Haftada en az 1 tane TYT + 1 tane AYT yap. Ama sadece çözmek değil, analiz etmek şart. Nerede yanlış yaptığını gör, nedenini bul, konuyu tekrar et. Sınav yaklaştıkça deneme sıklığını artırmayı da unutma.
• Sık tekrar yap. Unutma, öğrenmek değil hatırlamak sınavda işine yarayacak.
• Fiziksel ve zihinsel sağlığını ihmal etme. Günde 15-20 dakikalık bir yürüyüş bile beynini resetler.
• Telefon ve sosyal medya ile vedalaşma zamanı. Bu 2 ay geçince hepsi yine seni bekliyor olacak, ama bu sürede sen biraz “dijital detoks” yap.
• Geceleri geç saatlere kadar oturma alışkanlığını bırak. Çünkü sınav sabah erken saatte. Vücudunu şimdiden sınav saatine alıştır.
Ve lütfen şunu unutma: Eksik olmak kötü değil. Herkesin eksikleri var. Ama eksik olduğunu bilmek, onu tamamlama fırsatını da beraberinde getirir. Bu 2 ayı akıllıca değerlendirenler, sınavda bir adım öne geçer.
Kıymetli Veliler,
Evdeki hava, çocuğun sınav başarısından daha etkili olabilir. Panik, kaygı, baskı değil; anlayış, destek ve sakinlik gerekiyor bu süreçte.
Belki siz de endişelisiniz. Ama bu endişeyi çocuğunuza yüklemeyin. Onun yanında olduğunuzu hissettirmeye çalışın, “Senin sağlığın ve mutluluğun her şeyden önemli,” cümlesi, bir günde 10 saatlik dersten daha etkili olabilir.
Bu 2 ayda “Ne kadar çalıştın?” değil, “Bugün nasılsın?” demeyi deneyin. Çünkü Ne kadar çalıştın gibi bir soru bazı öğrencilere sorgulayıcı ve eleştirel gelebilir. Bu süreçte destekleyici bir tavır takınmak oldukça önemlidir. Onun için kendisinin sınavdan daha önemli olduğunu hissetmesi daha önemli.
Son söz olarak:
Sevgili gençler, biz size güveniyoruz. Bugüne kadar gösterdiğiniz tüm emek, sabır ve gayretin farkındayız. Şimdi, bu son düzlüğü de elinizden gelenin en iyisini yaparak tamamlayın. Eksik olur, hata olur… Hiç önemli değil. Önemli olan mücadele etmek, vazgeçmemek. Kendinize inanın, biz inanıyoruz.
Değerli veliler, bu süreçte çocuğunuzun en çok ihtiyaç duyduğu şey; yanında olduğunuzu hissetmek. Eleştiriden çok anlayışa, baskıdan çok desteğe ihtiyaçları var. Unutmayın, bir çocuğun en büyük motivasyonu “yanındayım” cümlesini duymaktır.
Simya Koleji ailesi olarak tüm öğrencilere başarılar diliyoruz.
naciisler@gmail.com