Siyaset

TAHTA SANDALYE’DE OTURAN BELEDİYE BAŞKANI…

Bir belediye başkanı ile tanıştım. Önce çok şaşırdım, Hizmetlerini, projelerini ve hedeflerini dinledikçe hayran kaldım. Ve sonra çok çok sevdim. Tam 5 yıldan beri tahta bir sandalye üzerinde oturarak 'Yerköy'ü, modern ve çağdaş, yaşanabilir bir 'ŞEHİR', 'YERKENT' haline getiren bir başkanla tanıştım.

Şefaatli, Çiçekdağı ve Yerköy üzerinden Medya Ankara'nın düzenlediği' Başkent'e Değer Katanlar Ödül Töreni' ne katılmak üzere yoldayız.

İlk durak Şefaatli.

Şefaatli'nin genç Belediye Başkanı Avukat Müjdat Karaca'yı ziyaret ediyoruz. Karaca, yeni dönem için MHP'den ikinci kez başkan adayı. Yoğun bir tempo içinde. Cadde, sokak dolaşıyor, Şefaatlili hemşerileri ile sohbet edip, dert dinliyor. Tam 6 aday yarışıyor. Favori aday, MHP'nin ilçede ki genç yüzü Av. Müjdat Karaca.

Çiçekdağı İlçesi'ndeyiz.

AK Partili Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu, yine aday. 2019 seçimlerini yüzde 70 oy alarak kazanan Hasanoğlu'nun karşısında bu kez tam 6 aday var. Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu, bölgenin en önemli iş insanlarından birisi. Tarımdan hayvancılığa, ticarete kadar her alanda iş yapıyor. 'Oy oranını artırmayı düşüyorum' diyor.

Başkan Hasan Hakanoğlu ile, seçim bürosunda buluşuyor ve karşılıklı çay içiyoruz. Seçim Bürosu arı gibi, giren çıkan belli değil. En küçük sorunu bile başkana ulaştırıyorlar. Başkan, ilgili yerleri telefonla arayıp sorunların çözümü için talimat veriyor. Çiçekdağı, yine AKP'nin, daha doğrusu Hasan Hakanoğlu'nun gibi.

Çiçekdağı ve Yerköy, nerede ise birleşmiş, iç içe girmiş iki ilçe. Çiçekdağı'ndan çıkış levhasını 2 metre geçmeden karşınıza, 'Yerköy' levhası çıkıyor. Yerköy, Yozgat'ın en önemli ve en büyük ilçelerinden birisi.

Belediye Başkanı Ferhat Yılmaz ile buluşacağız.

Başkanlık katına çıkıyoruz.

Genç bir görevli arkadaş bize eşlik ediyor.

Kapıyı açıyor ve makama giriyoruz.

Alışageldiğimiz bir makam odası değil burası.

Belediyelerdeki şatafatı biliyorsunuz. Hele hele kamu binalarındaki makam odalarını tahayyül edin. Milyonlarca lira harcanarak İtalya'dan getirilmiş mobilyalar, oturma gurupları, çalışma masaları, duvarları çepe çevre kaplayan let ekran televizyonlar, granitten yapılmış pırıl pırıl yer kaplamaları, en pahalı mermerlerden yapılmış merdivenler falan.

Bir makam masaları var. Başkanlığın bütün gücü nerede ise bu masa da gizli. Sanki, ülkeyi, şehri makam masaları yönetiyor. Öylesine ihtişamlı, öylesine şatafatlı.

Hadi, her dönemde kamu bina ve makam odaları, kamunun gücünü göstermek için biraz heybetli yapılıyor, biraz abartılır ama son dönemdeki lüks ve ihtişam, bugüne kadar hiç yaşanmamıştır.

İnsan, makam odalarına girer girmez zaten şaşkına dönüyor, o lüksü şatafatı görünce neye uğradığınızı şaşırıyor, nerede ise yere basmaktan korkuyorsunuz. Koltuğa oturup oturmamakta tereddüt ediyorsunuz.

O lüks ve şatafatlı odaya girmekte o kadar kolay değil. Karşınıza onca engel, aşılması zor kapılar çıkıyor.

Randevu alabilmek için günlerce, bazen aylarca kapı kapı gezmek zorunda kalabilirsiniz. Önce, özel kalem müdürlerini aşmalısınız. Aşabilirseniz. Ardından, özel kalemde çalışan diğer görevlilere, 'Başkanla görüşecektim. Acaba nasıl görüşebilirim' diyerek yerlere kadar eğilmek zorunda kalabilirsiniz. Bir fırsatını bulup bay- bayan sekreterlere gidip dert anlatmaya çalışabilirsiniz. O'da size, 'Özel kalem ile görüşün' diyerek kafasını bile kaldırmadan parmağı ile özel kalem görevlilerini gösterebilir. Olmadı, kapıdan geri çevirdiler. Bu kez partinin kapısına gidip, aynı yolu izleyerek il ve ilçe başkanlarına, olmadı, diğer yöneticilere, o da olmadı, parti ile iyi ilişkileri olan arabuluculara ulaşmak zorunda kalabilirsiniz.

Başkan ile görüşmek öyle kolay bir iş değildir.

Yerköy'de durum farklı.

Alışageldiğimiz makam odasından uzak bambaşka bir makam odası burası.

Sade bir oda, mütevazi bir çalışma masası ve sıradan oturma gurupları. Uyumlu bir şekilde tefriş edilmiş, insana güven veren, rahatlatan ve huzur dolu bir makam odası.

Belediye Başkan Ferhat Yılmaz, 2019'da İYİ Parti'den aday olmuş ve seçimleri kazanmış. Yine, İYİ Parti adayı. Yaptığı hizmetleri tek tek sıralıyor. Rütun Belediye hizmetleri yanında, gençler, kadınlar için hayata geçirdiği projeleri, sosyal ve kültürel hayata olan katkılarını ve ilçe de ticaret, sanayi ve ekonominin gelişmesi için yaptığı projeleri tek tek anlatıyor.

Fotoğraf çektirmek için ayağa kalkıyoruz.

İşte, tam o sırada küçük dilimi yutacak kadar büyük şaşkınlık yaşıyorum.

Başkan Ferhat Yılmaz'ın oturduğu koltuk, öyle şatafatlı falan bir koltuk değil. Altan alçaltılıp yükseltilen, arkaya öne yatar, arkaya yaslandığınızda başınızı şöyle yaslayıp, gözlerinizi kapayacağınız dev siyah makam koltuklarından değil.

Makam koltuğu sıradan, çıplak tahta bir sandalye.

Tam 5 yıldan beri her türlü lüks ve şatafattan uzak, ilçesine hizmet etmeye çalışıyor.

Yerköy'ü, 'KÖY' olmaktan çıkarmış, İç Anadolu'nun modern ve günümüz şehircilik anlayışı içinde yaşanabilir bir kent haline getirmiş.

Soruyorum, 'Başkanım, bu sandalye… Makam koltuğunuz?'

Hemen bir diğer odaya geçiyoruz. Bir köşe de 5 yıl önce kaldırılıp bir köşeye konmuş, kelli felli bir makam koltuğu duruyor.

Başkan Ferhat Yılmaz ile sohbet ettikçe yakınlaşıyoruz.

'Ben fakirlerin, yoksulların garibanların başkanıyım. Ben, yıllardır geri kalmış bir bölge olarak gösterilen bozkırın kalbi Yerköy halkının belediye başkanıyım. Hizmet etmek için abartılı makam odalarına, lüks ve şatafata gerek yok. Adaletli ve ayrım yapmadan insanlara hizmet etmeniz yeterlidir. Dev koltuklarda oturarak halkınıza hizmet edemezsiniz. Halkınız sizi, kendisinden birisi olarak görmeli, size inanmalı ve size güvenmelidir. Ben, insanların güvenini kazanarak Yerköy'e hizmet ettim. Görev verirlerse, aynı samimi duygularla ve aynı yolda hizmet etmeye devam ederim' diyor.

Evet, tam 5 yıldan bu yana tahta bir sandalye üzerinde oturarak halkına hizmet eden, hem de çok iyi hizmetler yapan bir belediye başkanı ile tanıştım.

Bu sadeliği, samimiyeti, huzuru, çalışma ve hizmet etme çabasını görünce, inanın şaşırdım, hele hele yapılan hizmetleri görünce inanamadım.

Aslında, şaşıracak bir şey yoktu.

Biz hep, lüksü ve şatafatı içinde, lüks makam odalarında oturmayı, devasa makam masaları önünde başkanların önünde eğilmeyi, başkanları hep böyle yaşamaları gerekmiş gibi sanarak hizmet edeceklerini inandık. Halka hizmetten giderek uzaklaşıldığını, başkanların halktan koparak şatafat içinde yaşadıklarını gördük. Ve en önemlisi ve en kötüsü de tüm bunları normal gibi kabul ettik.

Oysa, bir sandalye üzerinde oturarak ta hizmet yapılabiliyormuş.

Yerköy'ü, 'Şehir' yapan Başkan Ferhat Yılmaz gibi.

Yerköy'de 6 aday yarışıyor. O mütevazi ve sıcak kanlı Başkan Ferhat Yılmaz, ittifaklara, güçlü muhalefet partileri ve diğer siyasi oluşumlara karşı, hizmetleri, projeleri, yaptıkları, yapacakları ve çalışmaları ile yine favori aday.

Yerköylü böyle söylüyor.

Haber Üstün Tuncer

naciisler@gmail.com